2025 yılının Eylül ayı verileri yayınlandı: İşler kötüye gitmeye devam ediyor

Küresel ısınmanın etkileri her geçen ay daha belirgin hale gelirken, Eylül 2025 de dünya çapında rekor sıcaklıklarla anılan bir ay oldu. Avrupa Birliği’ne bağlı Copernicus İklim Değişikliği Servisi (C3S) tarafından açıklanan son verilere göre, geçtiğimiz ay Dünya genelinde ölçülen ortalama hava sıcaklığı 16,11°C’ye ulaşarak, kayıtlardaki en sıcak üçüncü Eylül ayı oldu.

Bu değer, 1991–2020 yılları arasındaki Eylül ortalamasının tam 0,66°C üzerinde seyrediyor. Son veriler, insanlığın yol açtığı iklim krizinin karada ve denizde sürekli yüksek sıcaklıklara neden olduğunu açıkça gösteriyor.

Yıllık rekor tehlikede: 2025, en sıcak yıl olabilir

2023 yılı 16,38°C ortalama ile halen en sıcak Eylül rekorunun sahibi olsa da, 2025’in bu rekoru yakından takip etmesi uzmanları endişelendiriyor. Dünya, bu yıl zaten en sıcak ikinci Mayıs ayının ardından, en sıcak üçüncü Haziran, Temmuz ve Ağustos aylarını yaşadı.

2024 yılı küresel ortalama hava sıcaklığıyla tüm zamanların en sıcak yılı olarak kayıtlara geçmiş olsa da, mevcut ısınma eğilimi devam ederse 2025 yılının bu rekoru kırması ve listenin zirvesine oturması mümkün olabilir. Uzmanlar, bu sürekli artışın temel nedeninin atmosferde biriken insan kaynaklı sera gazı emisyonları olduğunu belirtiyor.

Copernicus verilerine göre, Ekim 2024’ten Eylül 2025’e kadar olan 12 aylık dönemin ortalama sıcaklığı, sanayi öncesi seviyelerin 1,51°C üzerinde ölçüldü. Bu durum, Paris İklim Anlaşması’nda belirlenen küresel ısınmayı 1,5°C ile sınırlandırma hedefinin, ilk kez bu kadar uzun süreli bir periyotta geçici olarak aşıldığı anlamına geliyor. Bu, iklim değişikliğiyle mücadeledeki kritik bir dönüm noktası olarak değerlendiriliyor.

C3S verileri, uydular, gemiler, uçaklar ve yer istasyonlarından elde edilen milyarlarca ölçüme dayanarak gezegenin aylık ortalama hava sıcaklığını temsil ediyor. Yerel bir bölgede 35°C’nin tehlikeli kabul edildiği düşünülürse, 16°C’lik bir küresel ortalama sıcaklık, gezegenin genel ısınma seviyesinin ne kadar yüksek olduğunu gösteriyor.

Bölgesel farklılıklar: Avrupa serin, Arktik kaygılı

Eylül ayında Avrupa genelinde ortalama kara sıcaklığı 15,95°C olarak belirlenirken, bu değer 1991–2020 ortalamasının 1,23°C altında kaldı. İskandinavya ve Doğu Avrupa ortalamanın üzerinde sıcaklıklar yaşarken, Batı Avrupa’nın bazı bölgelerinde ise ortalamadan daha serin koşullar gözlendi.

Avrupa dışındaki bölgelerde ise Kanada, Grönland’ın bazı kısımları, kuzeybatı Sibirya ve Antarktika’nın büyük bölümleri ortalamanın üzerinde sıcaklıklarla boğuştu.

Diğer yandan, küresel ısınmanın en belirgin göstergelerinden olan deniz yüzeyi sıcaklıkları da rekor seviyelere çok yaklaştı. Deniz yüzeyi sıcaklığı 20,72°C olarak ölçüldü ve bu, 2023’teki rekorun sadece 0,2°C gerisinde kaldı. Okyanusların da uzun vadeli ısınma trendini sürdürdüğünü gösteren bu durum, deniz ekosistemleri için büyük tehdit oluşturuyor.

Son olarak, Arktik deniz buzunun alanı, uyduların kayıt tutmaya başladığı dönemdeki en düşük 14. seviye olan 5,07 milyon kilometrekare olarak kaydedildi. Bu düşük seviyeler, Kuzey Kutbu’ndaki sıcaklıkların normalin oldukça üzerinde seyrettiğini ve buz örtüsünün kış aylarındaki toparlanma hızının yavaşladığını gösteriyor.

Author: cem can

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir